Nostalji Nedir? Geçmişle Buluşmanın Sırrı

Bazen radyoda eski bir şarkı çalar, o anda yıllar öncesine dönersin. O günkü halin, o yaz akşamı, o kokular, o insanlar bir anda gözünün önünde belirir. Kalbinin içinde sıcak ama biraz da hüzünlü bir şey hissedersin. İşte o duygunun adı nostalji. Gelin, nostaljinin bize hissettirdiklerinden, kelime anlamına kadar uzanan bir yolculuğa çıkalım.
Nostalji kelimesi Yunanca kökenli. “Nostos” eve dönüş, “algos” ise acı veya özlem demek. Yani kelimenin ilk anlamı “eve dönme özlemi”. 17. yüzyılda, savaşta memleketlerinden uzak kalan askerlerin yaşadığı içsel sıkıntıyı tanımlamak için kullanılmış ve o dönemlerde bir tür hastalık olarak bile görülüyormuş.
Bugün nostalji dediğimizde ise, geçmişte yaşadığımız güzel anılara duyduğumuz tatlı bir özlemi kastediyoruz. Bir şarkı, bir fotoğraf, bir film sahnesi ya da eski bir eşya… Bizi o zamanlara götürüyor. Aslında geçmişe değil, o dönemdeki halimize özlem duyuyoruz. Çünkü o anılar, kim olduğumuzu, neye güldüğümüzü, nelerden etkilendiğimizi hatırlatıyor.

BEYİNDE DOPAMİN, KALPTE ANILAR
Psikoloji alanında yapılan birçok araştırma da bunu destekliyor. Örneğin Southampton Üniversitesi’nden Tim Wildschut ve Constantine Sedikides’in çalışmalarına göre nostalji, yalnızlık hissini azaltıyor, umut ve yaşam anlamını artırıyor. Müzikle tetiklenen nostalji ise beyinde dopamin ve oksitosin salgılatıyor; yani o his aslında bizi biraz daha mutlu yapıyor. Türkçe akademik yayınlarda, özellikle Bilig dergisinde yer alan çalışmalarda ise nostalji sadece bireysel bir duygu olarak değil, toplumsal bir hafıza biçimi olarak değerlendiriliyor. Geçmişe duyulan özlem, aynı zamanda bir dönemin ortak kimliğini yaşatma çabası olarak görülüyor.
Kısacası nostalji, geçmişe takılı kalmak değil; geçmişle bugünü birbirine bağlamak. Zamanın içinde bir köprü kurmak.
Nostalji, kalbimizin zaman makinesi. Bizi geçmişe götürür ama orada bırakmaz; o güzel hisleri alır, bugüne taşır. Ve bazen, en güzel yolculuklar bir şarkıyla başlar.